11 Aralık 2013 Çarşamba

Ekmek Ustası :)

Sanırım üniversitenin son sınıfında karar vermiştim, mühendislik okuyordum, ama üretimde çalışmak istemiyordum. Bizi okulun götürdüğü teknik geziler, genelde empoze edilen, sektörün farklı üretim dallarında çalışmamız yönündeydi. Ama ben biliyordum, bu bana göre değildi. O zaman hedeflediklediklerim ve geleceğim için planladıklarım arasında satış, pazarlama, yurtdışı bağlantılı bir iş bulmaktı. Belki de ondan üniversiteden mezun olur olmaz işletme ihtisası yapacağım bir yön tutturdum.
Ondan belki de aradığım işler ve sonrasında ilk işim Türkiye'nin kendi ürün portföyünde bir numaralı bir gıda firmasının ihracat satış ekibinde oldu. Şimdi düşünüyorum hiçbiri şans değildi, zaten şans diye birşey de yok bu hayatta…

İlk işimi sevdim, ama bana kattıklarını hala hayatımda devam ettirdiğim için en çok, güzel anılar için değil. Genelde şöyle bir kanı vardır ya, en iyi dostlarını genç yaşlarında edinirsin, sonrasında zordur, dost diyeceğin insanlar bulmak. Ben bunu diyemem, çünkü bu ilk iş bana 2 gerçek dost kazandırdı, hala hayatımda oldukları için çok mutlu olduğum. Sevgili A. ve B., paylaşmanın değerini yaşadım onlarla. 

20 ay süren bu ilk iş deneyimimin bana kattığı ikinici değer ise seyahat etme ve dünyayı tanıma aşkı idi. Ne de olsa ilk yurtdışı seyahatimi, iş - miş amaçlı da olsa, orada hayata geçirdim, ilk Bulgaristan'a gittim. Sonra da bu virüs kanıma girdi, çıkmaz artık :))

Birçok hayalkırıkları, dersler de çıktı bu dönemden, ama herşeyin bir sebebi var mottomu güçlendirdi sadece. Üniversite yıllarımdan hedefim olan, o zamanlar hayalim diye düşündüğüm 2 konu daha vardı. Onların gerçekleşmesi için 3. işime girmeyi beklemem gerekiyordu. AMAAA 2. işyerim olmadan, 3. olana geçebilmem neredeyse imkansızdı. Belki bu da başka bir yazının konusu olacak…

O kısa sanılan 20 ayda ben çok değiştim, büyüdüm, çok eksildim, arttım. Nedense bunu o anda farkedemiyorsunuz, yaşadığınız anda ki sıkıntılar sanki hep orada kalacak, onlar iyi bir şey getirmeyecek sanıyorsunuz, ama değil işte, üstünden 14 sene geçince dön bak geriye şuan olan veya olmayan ne çok şeyin temeli o dönemde atılmış. İyi ki olmuş, iyi ki yaşanmış. Bunu hatırlamaya, tekrarlamaya daha çok ihtiyacım olan bir dönemden geçiyorken hem de….

Başlık mı neyin nesi, onu anlayan anladı, tabii ki bugünkü konumuzla ilgili :))

dipnot: blogfirtinasi 11. gün ödevi ilk işiniz lie ilgili yazınız idi, dün yazmadım, unuttuğumdan değil, konu eski bir yazınızı alın, girişini tekrar yazın şeklindeydi, ee ben daha kaç günlük blogger ım ki, eski yazım olsun, ondan vazgeçtim, yazmadım :))


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder