2 Ocak 2015 Cuma

Yemeklerle Kültür Alışverişi

Bir yardımcımız var, Rüzgar hanım, iyi bir Azeri bayan. Gün içinde evimizin bir parçası oldu, kızım da alıştı :))

İlk günden itibaren kendisiyle yemekler, Türk ve Azeri mutfakları üzerine muhabbetlerimiz oluyor. Onların yemekleri, bizimkiler, vs

Bizim dizilerimiz sagolsun bazı yemeklerimizi duyuyorlar, ama ne olduklarını bilmiyorlarmış. Mesela tarhana çorbası, ilk defa o evdeyken yaptığımda " Hep dizilerden duyardık, bakalım nasıl birşeymiş şu tarhana çorbası" dedi. 
Sonuç : sınıfı geçti :))

O ise bize başladığının 2. günü kocaman bir kavanozla geldi, bir gün önce reçellerden bahsetmiştik, onların ünlü ak kiraz reçeli varmış, kapmış evden bir kavanoz kendi yaptığı reçeli getirmiş. Böyle de paylaşımcı. Bana yıllar önce biz çocukken, Antalya'ya taşındığımızda, eve ilk gün, apartmanda tanımadığımız bir sürü komşumuzdan kap kap yemek gelişini hatırlattı nedense, "siz taşınma telaşındasınız, yemek yapamazsınız şimdi" diyerek...Aynı ruhu hissettim, mesafelerin yabancı, tanıdık, tanımadık demeden, sadece insan olduğu için çabucak kalktığı, şimdilerde unuttuğumuz kültürümüzü...

Sonra benim yaptığım yemekleri merakla izlemeye, sormaya, öğrenmeye çalıştı, ilgili de. Hiç pırasa yememiş, benim yaptığım zeytinyağlı pırasaya bayıldı, tadını kokusunu biraz sarımsağa benzetti.

Pancar alıp turşusunu yaptığımda, hele birde evindekilere de tattırdığında hepsinden büyük tezahürat aldık :) O da deneyecekmiş. Kerevizde daha önce hiç yememişti, Azeriler daha çok et üzerine kurulu mutfakları olan bir toplum olduğundan çoook güzel, çooook organik sebzeleri olmasına rağmen bilmiyor ve pek kullanmıyorlar sanırım. Kereviz de fena değildi ama pırasa kadar ilgi göremedi :)

Benden bir gün beraber barbunya fasulyesi yapma sözü aldı, yediğinde çok beğenmişti, hatta yine ev ahalisine de tattırmak gerek, çünkü hepsini ballandıra ballandıra gittiğinde anlatıyormuş, denetmeden olmaz..

Hatta oğlu, o eve gidip bugün bunu yaptık vs gibi anlattıkça, Türk restoranlarında içtiği mercimek çorbasının tarifini öğrenmeseni istemiş :)) anladığım kadarıyla biz ve onlar farklı yapmıyoruz, artık o Türk restoranlarındaki mercimek çorbasının inceliği nedir bilemiyorum, o konuda yardımcı olamadım:( Duyanda beni Türk mutfağının hakimi filan sanacak ama inanın değil, gayet kendi halinde bir mutfağım var...

O ise bize farklı lezzetler taşımaya ve tattırmaya devam ediyor, mesela buralara özgü feyhua diye bir meyve var, mayhoş bir lezzeti olan bu meyve hem yemelik güzel hemde Azeriler, her türlü meyvenin kompostunu( komposto) yaptıklarından kompostu da güzelmiş, onuda sayesinde ev yapımı lezzetinde tatmış oldum :)

feyhua meyvesi - feihua fruit special to Azerbaijan

feyhua

Buralarda bayram diye adlandırdıkları, en özel kutlama zamanları, Ramazan, Kurban, Nevruz ve Yılbaşı imiş. Bu bayramlarda özel yemek olarak asma yaprağı dolması, kıymalı tabii ki, olmazsa olmazmış. Bizim mutfağımızda da olan bir lezzet fakat onlarınki biraz daha az baharatlı, daha nötr bir tat gibi geldi bana. O da mutfaklarından tadına baktığımız lezzetlerden oldu.

Bugün ise elinde şekerbura (tarifi burada - sekerbura ) diye bir kurabiye ile geldi, lezzeti güzel, içinde bol çekilmiş fındık vardı, üstünü de özel cımbız gibi aletlerle süslüyorlarmış, esasında Nevruzda yapılan bir kurabiye, baklava ve gohal diye tuzlu bir hamurişi ile beraber. Mart ayındaki Nevruzu dört gözle bekliyoruz :))

sekerbura kurabiyesi - Nevruz icin genelde yapılırmıs - cookie "SEKERBURA" mainly prepared for Nawrooz


Tabi bu kadar yemek, tarif üzerine konuşulurken, yemeklerin hikayeleri, insanların hikayeleri, neler neler anlatılıyor, konu nerelere gidiyor, işte gerçek kültür alışverişi o zaman oluyor. Onlar bizim birçok şeyimize daha aşinada, biz değilmişiz. Birkaç yıl önce bir TV dizisi ile biraz yaklaşmışız ama yok yine de bilmiyormuşuz. Onunla muhabbetlerimizde öğrendiğim ve beraber yapma sözü aldığım balkabaklı pilav ve borş çorbası ile ilgilide en kısa zamanda yapmayı, yemeyi ve yazmayı umuyorum:) Borş esasında bir Rus yemeği ama Azerilerde yapıyor, öğrenmek için bundan iyi fırsat yok.

Bu kadar yazınca günümüz sadece yemek ve mutfak üzerine geçiyor sanılmasın, esas konumuz evdeki küçük prenses, her zaman ve daima, o uyuduğunda ancak bunlara zaman kalabiliyor :)







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder