26 Nisan 2014 Cumartesi

İstanbul Ufuktaydı...(gurbet kuşlarına)

Gurbetten, uzun yolculuk etmiş, dönüyordum.
İstanbul ufuktaydı…
Doğrulduğumuz ufka giderken…
Sevdalı yüzüşlerle yunuslar
Yol gösteriyordu.
İstanbul ufuktan
Simasını göstermeden önce,
Kalbimde göründü;
Özentili kalbimde bütün çizgileriyle,
Bin bir kıyı, bin bir tepesiyle,
Bin bir gecesiyle.
Yıllarca uzaklarda yaşarken,
İstanbul’u hicranla tahayyül beni yordu.
Yer kalmadı beynimde hayâle.
İstanbul’a artık bu dönüş, son dönüş olsun.
Son yıllarım artık
Geçsin o tahayyüllerimin çerçevesinde.

Bir saltanat iklimine benzer bu şehirde,
Hulya gibi engin gecelerde,
Yıldızlara karşı,
Cananla beraber,
Allah içecek sıhhati bahş etse…
Bu kafi…!
Yahya Kemal Beyatlı


14 Nisan 2014 Pazartesi

Cidde'de Haftasonları

Haftasonları nasıl geçer Cidde'de... İşte en zor sorulardan biri. Alternatifler kısıtlı maalesef. Sinema yok bu ülkede, diğer sanat dallarını saymıyorum bile :)) Arabanıza binip Cuma gününün trafiğine katlanıp gezmek istemiyorsanız, alışveriş merkezlerinin kalabalığında bunalmak veya evde oturmak istemiyorsanız geriye bir tek seçenek kalıyor. Plaja gitmek :)) Ama orada da küçük bir sorun var, bayanlar öyle heryerde denize giremezler.


plajın maskotu papağan, Macau idi sanırım


dalış kulübü tarafından plajın görüntüsü

bu özel villa, bazi VIP müşterilere kiralanıyor sanırım











Bizde başlarda eşimle beraber gidebileceğimiz yer arayışlarından elimiz boş döndük. Duyuyorduk dışarıdan plaja benzemeyen expatlere özel plaj kulüpler var diye ama onların reklamını bas bas bağırarak yapmadıklarından, arabaya binip yol boyunca arayalım bulalım söz konusu değildi.

Bir kaç deneme sonrası, burada genelde olan kural işledi, kulaktan kulağa bir yer tavsiyesi aldık. Bu tip resortların sayısı az ve çoğu yıllık veya yarı yıllık üyelikle sadece expatleri kabul ediyor. Çünkü içeri girdiğinizde başka bir dünyaya giriyorsunuz, sanal alem gibi bişey :))

Bizim bulduğumuz yer ise herseferinde ödeme kabul eden ( bir çeşit),  bir yer oldu ki, bize yıllık üyelikten daha az bağlayıcı geldi.

Dışarıdan tabelası yok, internette reklamı, sayfası vs yok, esasında öyle bir yer yok, kocaman yüksek duvarların bulunduğu yol üzerinde ki yerlerin önünde bol bol araba parketmişse bu resortların birinin yakınından geçiyorsunuzdur büyük olasılıkla. Ama yinede elinizi kolunuzu sallayarak giremiyorsunuz, bir bilen, referans, tavsiye eden vs olamlı, ilk seferinde en azından.

Konu bu kadar hassas olunca bende burada isimden bahsetmeyeceğim.

Ama şöyle bir canlandırayım gözünüzde, abayanızla giriyorsunuz yüksek duvarların içine, resepsiyonda abayanızı askıya asıyor ve istediğiniz deniz kıyafeti ile plaja, havuza geçebiliyorsunuz.

Keyifli şezlonglar, büyük şemsiyeler, güzel bir kahve, eğlenceli bir müzik ( geçen gün Tarkan bile çalıyordu), güzel bir restoranda öğlen yemeğiniz, isterseniz spasında bakımınız, dalış kulübü, küçük ama değişik bir dünya...Çocuklu bir sürü aile, cıvıl cıvıl, rüzgar, ince kum, Kızıl Deniz'de yüzme ayrıcalığı, daha ne olsun...

Çıkarken, yine abayanızı giyip, eşinizin arabayı kapıya getirmesini bekleyip, normal hayatınıza dönüş, bir kaç keyifli saat...