25 Mayıs 2014 Pazar

Deprem...

Dün Ege Denizi'nde bir deprem oldu, uzun zamandır büyük deprem yaşamayan bizleri bir miktar korkuttu. Ama gündüz olmasından mı, o sırada dışarıda deniz kenarında olmamdan mı nedir çokda paniklemedim açıkçası. Ama sonrasında gözüm hep denizdeydi, tsunami olur mu, şu dalga neyin nesi, motor mu geçti, yoksa bişey mi geliyor gibi düşünceler sarmadı değil.

Bugün de Saroz'da olmuş ama onu hissetmedik, ama sabah havada bir durgunluk, bir pus, bir sıkıntı, denizde bir sakinlik bir dalgalanma, balıkların başlarını dışarı çıkara çıkara, atlaya zıplaya, kıyıya yanaşarak yüzmeleri "Acaba bunlar alamet mi" dedirtti açıkcası.

Ne yapalım, 1999 depremini birebir İstanbul'da gecenin bir yarısı yatağımızdan fırlayarak yaşamış insanlar olarak korkuyoruz, o günden beri bir çok profesörün literatürümüze kattığı bilgiler yüzünden kafamız karışık, birçok şeyi ona yorabiliyoruz. Hangisi doğru bilgi, hangisi popülarite peşinde bilmiyorum ama o günden bugüne şehircilik anlamında hiçbir şey yapılmadığını, mevzuat şu bunun hep fasa fiso olduğunu, bu ülkede yasa yapmanın değil, uygulamanın esas sorun olduğunu bir türlü anlayamadık. Geçenlerde Soma'da ki maden kazası da, yöneticilerin tavırları da, bu tavırlara rağmen onlara hala inanan insanlarımızda bunun en büyük kanıtı değil mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder