29 Ocak 2014 Çarşamba

Orhan Pamuk'u Sevmeye Başlamak

Aman yanlış anlaşılmasın, yazarın şahsıyla değil yazar kimliğiyle ilgili başlığım :)) Neden derseniz, yıllarca ama yıllarca Orhan Pamuk kitaplarını hiç okumadım. Hep çevremde "Aman bir başladım bitiremedim, çok sıkıcı, şöyle böyle…" yorumları duydum ve kaçtım. Önyargılara yenik düştüm. Ama nasıl olduysa önce bir gazetede Çukurcuma'da açılmış olan Masumiyet Müzesi ile ilgili okuduğum bir haber ilgimi çekti. Sonra da bu müzeye ilham olan aynı isimli kitabı okumaya karar verdim. Bu kitap ile ilgili yorumlarımı başka bir yazıya bırakacağım…

Ama önyargılarımın ne kadar yersiz olduğunu kitabı okuyup bitirip, görünce dayanamadım, bunu Facebook'a not düştüm, neredeyse her kitabını okumuş, yazarın sıkı bir takipçisi olan bir arkadaşım da bana yazarın ilk kitabını okuyarak devam etmemi ve yazışında ki farklılığı, gelişimini görmemi tavsiye etti.


Ben de öyle yaptım, gittim hemen ilk kitabı "Cevdet bey ve oğulları" kitabını aldım. Kitabı, hikayeyi genelde beğendim. Ama şöyle bir değerlendirince, yazarın şuanki dili ve anlatışı ile ne kadar farklı olduğunu ve gelişimi görebildim. O kadar barizdi ki. Kitabın bazı kısımlarını okurken, Orhan Pamuk'u bu ilk kitabını yazarken hayal ettim ne ilginçtir. 





Cevdet Bey ve Oğulları oldukça basit bir dille yazılmış, yazarın şimdiki komplike, bol tasvirli yazım şekli ile alakası olmayan bir roman. Bir dönem kitabı, bir ailenin yaklaşık 80 - 90 senesini, 3 neslini anlatıyor. Ama o dönemler arasında ki geçişlerde bir kopukluk, hikayenin bütününde bir aksaklık hissettim. Bu da kitabı okurken heyecanı biraz düşürüyor, ben de öyle oldu en azından, ama yine de sıkıcı değildi.

Ben bir kitap eleştirmeni değilim, sadece iyi bir okuyucu olduğumu söyleyebilirim. Ama Nobel ödüllü bir yazarın gelişimini bu şekilde gözlemleyebilmiş olmak çok hoşuma gitti. Kim ne derse desin, ben artık Orhan Pamuk seven bir okuyucu olma yolunda ilerliyorum, diğer kitaplarını da okumayı çok istiyorum, ama biraz zaman geçsin, üstüste çok olmasın, başka yazarlar, başka tarzlarda gezeyim birazcık.

Bu kitabın, yani Cevdet bey ve oğulları'nın bir dizisi veya filmi çekilecek deniyordu, ama internette aramama rağmen bu konuda belirgin bir bilgiye ulaşamadım. Olsa seyrederim sanırım, ama benim kitabını okuduğum filmleri beğenmeme gibi bir durumum olduğundan bilmiyorum nasıl bulurum. 

Yine de önyargıları kırmayı, dinlemediğim müziği dinlemeyi, okumadığım kitabı, yazarı, tarzı okumayı, gitmediğim yerlere gitmeyi kendime hatırlatma adına bir örnek oldu bu bana. Jorge Luis Borges'in şiirinde dediğini dememek için 85'imde kendime belki de… :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder