29 Aralık 2015 Salı

Esir Şehrin İnsanları - Kemal Tahir

Bir kitabı okuyup bitirmemin uzun sürdüğü veya sonuçlanamadığı şu günlerde, bir klasik eseri ilk defa yeni okudum bitirdim, 2 ay sürdü, ama bu sefer bitirebildim, bu süre bu aralar iyi bile diyebilirim. Bu okumalar sırasında bu güzel eserde gözüme daha fazla takılanların altını çizmek yerine, buraya not almayı seçtim, belki birilerinin daha gözüne takılır....


Suçların en büyüğü, en bağışlanmazı: UTANMAZLIK!

--------------

Mücadele-i hayattan şu sırrı anladım ki ben
Ölüm didinmelerin sükuna inkilabıdır.

---------------

Burada on dakika dolaşmak, temelleri birkaç yüzyıldır çatırdıyan kocaman bir imparatorluğun neden çöktüğünü insana anlatabilirdi. Bir devletin, devrin, tamamladığı, adaletinin bu halinden belliydi. Burası, karmakarışık, yırtık pırtık, mahvolmuş bir adaletin süründüğü "antika"bir yerdi.

----------------

Acaba bir gün gelip sadece düşündüğünden, mesela evladını sevdiğinden dolayı da insanları mahpusa atacaklar mı? Şimdiden okuma-yazma, tehlikeli, şüpheli sayılmaya başladığına göre, herhalde böyle "yalınkat", böyle insanlıktan, şefkatten nasipsiz bir devir pek uzakta olmasa gerek.


17 Nisan 2015 Cuma

Kopanista - taze baklanın Girit mutfağındaki lezzeti

Neredeyse 4 ay önce yazmışım ilk ve son unutulmamasıgerekentarifler yazımı :) Yeni bir tane yazmanın zamanı gelmişti, ama ülke değişikliği, yeni ev, ortam vs derken mutfakta yeni bir şeyler denemeye zamanım yoktu :)

Ta ki taze baklanın tek sevdiğim hali olan kopanistayı yıllar sonra annemde yiyip hatırlayıncaya kadar, üstünede hemen eve taze bakla alıp, annemden de tarifi alıp denemeye giriştim. Biz Girit mubadillerindeniz, mutfağımız bana göre çok güzel, çok leziz, çok zengin, eğer, yeşili, otları, zeytinyağını, kuzu etini seviyorsanız. Kopanista doğru yazılışı bu mu diye internette araştırırken öğrendiğim kadarıyla Rumcada ezmek, dövmek anlamında kullanılıyormuş, ortaya çıkan baklanın görüntüsü, dövülmüş, ezilmiş izlenimi veriyor ve pek göze hitap etmiyor ama lezzeti tam tersi...

8 Nisan 2015 Çarşamba

Maymun atalar mı?....

Çok uzun zamandır, karşıma farklı yerlerde çıktıkça, düşünür ve yazmak isterdim, bugüne kısmetmiş. Konumuz Darwin'in evrim teorisi ve insanların atalarının maymunlar olduğu söylemi.

19 Şubat 2015 Perşembe

Dönüş

En son yazımın üzerinden 1.5 ay geçti ve bu arada çoook değişiklikler oldu. En son beni Bakü'de bırakmıştım, ama artık İstanbul'dayım. Nasıl? Temelli mi? Döndün mü? Tatil mi? Ne kadarlığına?

Cevap; biz Türkiye'ye döndük, burada yeni bir hayat, ev kurmaya döndük. Azerbaycan kısa sürdü, bitti. Dönüşümün üzerinden neredeyse 1 ay geçti, ama ancak kar tatilinden evde mahsur kalmayı fırsat bilip yazabildim.

Neredeyse 7 sene oldu Türkiye'den ayrılıp önce Dubai, sonra Cidde, en son Bakü'de yaşayalı. Bıraktığım ülke ile şimdiki arasında çok farklılıklar var, bir süre bunlara adaptasyon ile geçecek sanırım. Aralarda uzun süreli gelip İstanbul'da kaldığım oldu bu 7 senede, çeşitli nedenlerle... Ama kapının arkasında valizin dururken, "ne zaman dönücem" sorusu hep aklının bir köşesindeyken, misafirden daha öte hissedemiyor insan kendini. O nedenle daha önceki kalışlarımda hep tatile gelmiş gibi hissetmiştim kendimi, hep gidecek gibi. Bu sefer ise, yeniden burada yaşamak için birçok değişiklik yapmak gerekecek, koşuşturmaca başladı bile, kar nedeniyle zorunlu mola olsa da..

Biraz ani, hızlı bir kararla döndük ama sanki iyi oldu. Bizim için de,  ama sanki özellikle bizim minik için. Biraz anneannesi, babaannesi, dedesi, halalar, teyzeler, kuzenlerle büyüsün, büyük aile kavramını yaşasın öğrensin :) İleride ne olur, yine yolumuz bir yerlere düşer mi gurbette, hiç bilmiyorum, çok da düşünmüyorum. Zamana bıraktık.

Ondan şuan için "kürkçü dükkanına döndük" mü demeli, "fabrika ayarlarımıza döndük" mü demeli ama işte bir şekilde buradayız. Hoşbulduk efendim ;)